1. Folklorik öğelerin kalıplaşmış bir yapısı vardır; bu da yaratıcılığı sınırlar, diyenler var. Bana göre yanlış bir saptamadır bu. Böyle diyenlerin belleklerinde klişeleşmiş bazı şiirler var. Oysa gerçek çok farklıdır. Folklordan yararlanma türden türe ya da sanatçıdan sanatçıya değişiklik gösterir. Hiçbir zaman folklorik öğeler olduğu gibi kullanılmaz, bunun için de anlatım donup kalmaz.
Bu parçada geçen “donup kalmamak” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Anlamını yitirmemek
B) Dolaylı söyleyişlere yönlendirmek
C) Basmakalıp bir nitelik kazanmamak
D) Anlatım yeteneğini engellemek
2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinden, ayraç içinde verilen anlam çıkarılamaz?
A) Yeni kredi kartınızın kullanım limiti ile hesap kesim tarihi, eski kartınızla aynıdır. (Eşitlik)
B) Yeni kartınızda yer alan çip, sahtecilik işlemlerini büyük ölçüde ortadan kaldıracaktır. (Önlem)
C) Alışverişleriniz ve nakit çekme işlemlerinizde yeni kartınızı eski kartınız gibi güvenle kullanabilirsiniz. (Benzerlik)
D) Yeni kartınızla yapacağınız bir işlem, eski kartınızın otomatik olarak kullanıma kapatılmasını sağlayacaktır. (Öncelik)
3. (I) Televizyon dizilerinin her zaman yaşamımızda önemli bir yeri oldu. (II) Ancak, son birkaç yıldır ağırlıklarını daha çok hissetmeye başladık. (III) Eş dost sohbetlerine kadar sızdı bu programlar. (IV) Günlük yaşamımızı, izlediğimiz dizinin ekrana geleceği güne ve saate göre planlıyoruz. (V) Diziler, öyküleriyle, öykülerinin geçtiği yerlerle, karakterleriyle ve müzikleriyle de yaşamımızın vazgeçilmezleri arasına girdi.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde karşılaştırma söz konusudur?
A) I. B) II. C) III. E) V.
6
4. (I) Özenle düzenlenmiş bu sergide, Picasso’nun kimi çizimleri ve seçilmiş tabloları yanında, kendinde kalan çalışmaları da yer almış. (II) Sanatçının ünlenen resimlerinin tümü olmasa bile bir bölümünün bu salonlarda yer almasını isterdim. (III) İsterdim istemesine de buradakilerin değerini de biliyorum elbette. (IV) Bir çağa damgasını vurmuş, resimde kurallar koymuş koca Picasso’nun yapıtlarını; öne çıkanlar, ikinci planda kalanlar diye kimin sınıflandırdığını bilmiyorum. (V) Tabloların yerleştirilmesinde benim bilemediğim başka kurallara da uyulmuş olmalı. (VI) Bu arada şunu da belirteyim ki alanında ne kadar yetkin olursa olsun hiç kimsenin resimle ilgili kesinlik içeren yargılarına değer vermem.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde bir tahmin söz konusudur?
A) II. B) III. C) IV. D) V.
5. (I) Türkçemizin söz varlığı, insanımızın soyutlama, somutlaştırma ve algılama gücünü ortaya koymaktadır. (II) Anadilimizin doğurgan yapısı, söz diziminin esnekliği her duyguyu ve düşünceyi dile getirmeye uygundur. (III) Dilimizin bu nitelikleri ona çok geniş anlatım olanakları kazandırmaktadır. (IV) Örneğin bilim, teknik ve sanatla ilgili terimleri kolaylıkla karşılayabilmektedir. (V) Dil Devrimiyle başlatılan girişimlerin hayata geçirilmesiyle, özellikle yabancı öğelerin yarattığı yozlaştırıcı etkenlerin silinebileceği düşünülmektedir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde, Türkçeyle ilgili bir beklenti dile getirilmektedir?
A) II. B) III. C) IV. D) V.
6
6. (I) Dilinde doğup büyüdüğü yöreyle ilgili izler yok olmuştu. (II) Bu yönüyle mahalledeki kadınlardan farklıydı. (III) Konuştuğu kişilerde beklediği kibarlığı görmüşse diline dil, sözüne söz bulunamaz, incelir de incelirdi. (IV) Salt dili ve davranışlarıyla değil, görünüşüyle de öteki kadınlardan ayrıydı. (V) Uzun boyu, iri mavi gözleriyle dikkat çekerdi.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde pekiştirmeli bir anlatıma başvurulmuştur?
B) II. C) III. D) IV. E) V.
6
7. Aşağıdaki dizelerin hangisinde düşsel öğeler yoktur?
A) Gördüm sonbahar kanıyor
Çatlamış dudağında evrenin
B) Seyretsem derinliklerini gökyüzünün
Bulutların biçimden biçime girişini izlesem
C) Uçmasını öğrendim ben de
Mavisi eskimiş gökyüzünde
D) Bir rüzgâr geçti buradan
Koştum ama yetişemedim6
8. Aşağıdaki cümlelerin hangisi, söyleyenin düşüncesini içermemektedir?
A) Yazar, oyunu sık sık rastladığımız gibi diyaloglar üzerine değil, çarpıcı olaylar zinciri üzerine kurmuş.
B) Oyunda neredeyse tüm Akdeniz ülkelerinin müziklerinden yararlanılmış.
C) Oyunun sözleriyle müziği birbirinden ayrılmayacak biçimde bir bütün oluşturmuş.
D) Kimi şarkıların fazlaca uzaması, oyunun hızını kesintiye uğratmış.
6
9. (I) Yenebilir otlar, tarih öncesi dönemlerden beri Anadolu halkının beslenmesinde önemli bir yere sahiptir. (II) Bugün de pek çok yöresel yemeğin malzemesi arasında bu otlar vardır. (III) Ne var ki bu tür otlar kısa ömürlüdür, uzak yerlere taşındığında çabucak bozulup kullanılmaz duruma gelir. (IV) Bu yüzden, büyük kentlerde oturanlar doğanın bu görkemli hazinesinin önemli bir bölümünü süper marketlerde bulamazlar.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerde, otlarla ilgili olarak verilen aşağıdaki yargılardan hangisi yanlıştır?
A) I. cümlede, çok eskiden beri yendiği vurgulanıyor.
B) II. cümlede, kullanım yeri belirtiliyor.
C) III. cümlede, olumsuz bir yönü açıklanıyor.
D) IV. cümlede, zor yetiştiği için az bulunduğu belirtiliyor.
10. Her yazıyı, her kitabı sözcük sözcük okumak
I
gerekli mi? Yazıdan yazıya, kitaptan kitaba değişir bu. Onlar arasında öyleleri vardır ki okuyayım diye kendimizi sıkmak gereksizdir.
II
Ama öyle yazılar, kitaplar da vardır ki sözcükleri tada tada okuruz.
III
Bu tür yazılarda bizi kendine çeken nedir?
IV
Yazarın kişiliği, ustalığı ve bizi ne ölçüde gerçeklerle yüzleştirdiğidir.
Bu parçadaki numaralanmış sözlerle ilgili aşağıdaki açıklamalardan hangisi yanlıştır?
A) I. söz: Özenle, anlamlarını düşünerek
B) II. söz: Bir işi yapabilmek için onun zorluğuna
katlanmak
C) III. söz: Yerinde kullanılmanın verdiği güzelliğin ayrımına vararak
D) IV. söz: Cesaretlendiren, güçlendiren
11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde kişisel görüşe yer verilmemiştir?
A) Bu romanında, ölümle sonuçlanan bir olayda adı geçen kişilerin mesleklerine ilişkin bilgiler vermişti.
B) Yapıtında, birkaç çarpıcı olayı ustaca anlatarak okurların bu konuda yorum yapmasına ortam hazırlamış.
C) Bu yapıtında, sarsıcı toplum gerçeklerine dikkat çekip bunlara kalıcı çözümler önermiştir.
D) Bu romanında merak ve heyecan öğelerini yoğun bir biçimde kullanarak okuyucuyu etkilemeye çalışıyor.
12. (I) Okul dergilerinde çok fazla şiir yayımlanması doğru bir tutum değil. (II) Çünkü yapılması gereken, bütün öğrencilerin değil, şiir yazabilecek öğrencilerin öne çıkarılmasıdır. (III) Bir öğrencide yazma tutkusu varsa o, şiirlerini kabul ettirene kadar çabalayacak, hep daha iyisini arayacaktır. (IV) Böyle bir tutkusu yoksa şiire ilgi duymayacaktır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde koşul anlamı vardır?
A) I. ve II.
B) I. ve IV.
C) II. ve III.
D) III. ve IV.
13. (I) Temmuz olanca sıcaklığıyla hüküm sürerken ben günlük ağaçlarının gölgesinde oturuyorum. (II) İnsanın içini maviye boyayan Gökova’yı, eski adıyla Kerme Körfezi’ni keşfe çıktık. (III) Mavi yolculuğun babası, Halikarnas Balıkçısı’na göre altmış altı bük var bu mavi ovada. (IV) Yavru koyları hesaba katmazsak tabii. (V) Mis gibi çam kokusundan, bulduğum her fırsatta, içimi serinleten sulara atlamaktan başım dönüyor.
Bu parçada konuşan kişinin gördüğü yerleri anlattığı numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdaki açıklamalardan hangisi yanlıştır?
A) II. cümlede, bulunduğu yerin kişiler üzerinde uyandırdığı duyguya değiniyor.
B) III. cümlede, tanık göstererek sayısal değerlere dayalı bir açıklama yapıyor.
C) IV. cümlede, önceki cümleye ilişkin ek bilgi veriyor.
D) V. cümlede, bulunduğu ortamın benzerlerinden ayrılan yönlerini açıklıyor.
6
14. (I) Son zamanlarda yayımlanan birtakım değerlendirmelerde, Türk edebiyatında kadın yazarların azlığından söz ediliyor ve onlar, aşk gibi “hafif” konuları ele aldıkları için eleştiriliyor. (II) Sanki Türk kadını toplum yaşamına yüzyıllar önce katılmış! (III) Onca zaman bomboş oturmuş! (IV) Sanki okuma-yazma öğrenmesine bile izin verileli yalnızca seksen yıl olmamış gibi… (V) Sanki dünya edebiyat tarihinde en vazgeçilmez konuların başında aşk gelmiyormuş gibi… (VI) Atlı arabalarla gezen kadınların yazdığı romanlar uzay çağında yaşayanları etkiliyor, duygulandırıyorsa onlar, insanlığın en temel, en değişmez, en can alıcı temasını yani aşkı işlemeyi başarmışlardır.
Bu parçanın I. cümlesinde belirtilenlerle ilgili olarak daha sonraki cümlelerde söylenenlerin tümü aşağıdakilerden hangisiyle nitelendirilebilir?
A) Karşı çıkan
B) Bir sonuca varmayan
C) Destekleyen
D) Olumlu ve olumsuz yönlerini belirten
15. Şereflikoçhisar’dan ötelere, Hirfanlı Barajı’na da gittik. Tatlı kıvrımlı yollardan, alın teri kokan tarlalar arasından, köpek havlamaları, kaz sürüleri eşliğinde köy sokaklarından geçtik. Birkaç çıplak tepe-vadi aştık. Sonra Hirfanlı Barajı’nı gördük. İleride, bizden uzaklaştıkça küçülen kayıklar vardı.
Bu parçadaki hangi sözlerden önce betimleyici öğeler kullanılmamıştır?
A) yollardan
B) tarlalar
C) Hirfanlı Barajı’nı
D) kayıklar
6
16. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir çıkarım yapılmıştır?
A) Yapıtları üzerine yazılmış inceleme yazılarının sayısı, onun nitelik açısından ciddi bir okur kitlesine sahip olduğunu gösterir.
B) Bu incelemelerde öne çıkarılan düşüncelerden biri, yazarın, edebiyatın her şeyden önce bir “dil kurma” işi olduğu düşüncesine inanması gerektiğidir.
C) Beğenilme ve çok satma kaygısı duymayan bu yazarın dili üzerinde bir iki araştırma yapılmış ancak dilinin niteliğiyle ilgili kapsamlı bir çalışma
yapılmamıştır.
D) Bu bibliyografya hazırlanırken, yazarla ilgili çok sayıda haber ve köşe yazısı incelenmiş, bunlardan, eleştirel çalışmalarda kullanılabilecek olanlar seçilmiştir.
17. (I) Bir şeyi bildiğini “sanan” insanın onu öğrenmesi olanaksızdır. (II) Çünkü “biliyorum” düşüncesi o konuyu algılamayı engeller. (III) Bu durumdaki kişi, başkalarının söyleyeceklerine de kulaklarını tıkamış gibidir. (IV) Bir “güzel söz söyleme sanatı” varsa bir de “güzel dinleme ve anlama sanatı” vardır. (V) İyi bir dinleyici olmak için karşınızdakini anlamayı gerçekten istemeniz gerekir. (VI) İyi dinleyici, işittiğini kavrayan, bellekte saklayan ve değerlendiren kişidir.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf hangi cümleyle başlar?
A) II. B) III. C) IV. D) V.
18. Yapıtlarımı oluşturma aşamasında genellikle geziye çıkar, yeni yerler görür, insanlarla tanışırım. Onların yaşayışlarını gözler, anlattıklarını dinler, onlarla konuşurum. Bunları yorumlamaktan kaçınır, gördüklerimi, dinlediklerimi yapıtlarıma yansıtmakla yetinirim, gerisi okuyucunun işidir. Çünkü —-.
Bu parça düşüncenin akışına göre aşağıdakiler-den hangisiyle sürdürülebilir?
A) okuyucu okuma sürecinde etkindir, bu insanlara bakar ve kararını kendi verir
B) öne sürülen düşüncelerin özgünlüğü, sanat yapıtının okunurluğunu artırır
C) okuyucularımın da insanlar hakkında yorum yapmaktan kaçınmalarını isterim
D) düşüncelerimle okuru şaşırtmak hoşuma gider
19. İnsanlar artık birçok şeyi anımsama gereği duymuyor.Bu durum anı biriktirme alışkanlığını da ortadan kaldırıyor. Bir zamanlar benim fotoğraf çekme tutkum vardı. Bir sürü fotoğraf çektim, çoğunu da kitaplarımda kullandım. Sonra birdenbire fotoğraf çekmeyi bıraktım. Çünkü fotoğrafını çektiğim şeyler üzerinde hiç düşünmediğimi ve bir süre sonra onları anımsama gereği bile duymadığımı fark ettim. Yaptığım sadece, elimde bir makineyle dolaşıp deklanşöre basmaktı. Bu da bana pek anlamlı gelmiyordu.
Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) İnsanların önemli bulduğu olayları anımsadıkları
B) Kimi fotoğrafların insanın düş gücünü sınırlayabileceği
C) İlerleyen teknolojik olanaklara çabuk uyum sağlandığı
D) Kolayca elde edilen görüntülerin insanları düşünce tembelliğine itip belleksizleştirdiği
20. Bu şairimizin hiç unutamadığım özellikleri alçakgönüllülüğü ve hoşgörüsüydü. Edebiyatla uğraşmanın sürekli çalışmak olduğunu düşünürdü. Bazen ben birinin şairliğini beğenmediğimi söylesem, “Söylenme, yıllardır şiir yazar o. On tane bile iyi dizesi olsa, birini şair olarak nitelemek için yeterlidir bu.” derdi.
Bu parçada sözü edilen şair aşağıdakilerden hangisiyle nitelendirilemez?
A) Emeğe saygı duyan
B) Kendini olduğundan aşağı gösteren
C) Yeterince tanınmamış olan
D) İyimser olan
6
21. Bu şairimizin büyük bir titizlikle yazdığı şiirleri giderek yetkinleşip olgunlaşıyor. Her kitabı bir öncekini aşıyor, derinleştiriyor, bütünlüyor. Okurun duyarlığını geliştiriyor. Böylece çağının, toprağının, insanının tarihi oluyor onun şiiri. Sessiz, usul usul akan, kişisel ve toplumsal bir tarih.
Aşağıdakilerden hangisi, bu parçada sözü edilen sanatçının yazdığı şiirlerin bir özelliği değildir?
A) Zaman içinde gelişme
B) İnsanı, yaşadığı dönemin havası içinde yansıtma
C) Özenle oluşturulma
D) Değişik konuları işleme
22. O benim yalnızca sevdiğim, beğendiğim bir şair değil, en yakın dostumdu. Kırklı yıllardan doksanlı yıllara kadar süren bir dostluk… Şiirlerinde her zaman canlı, hareketli, coşkulu… Her zaman yeni duyarlıklar arayan… Belki, çok yazmayan ama her dizesi ışık veren, insanın içine işleyen, etkin, kalıcı…
Bu parçada sözü edilen sanatçı ve şiirleri aşağıdakilerden hangisiyle nitelendirilemez?
A) Heyecan veren
B) Okurun tepkilerini önemseyen
C) Yol gösteren
D) Uzun süre unutulmayan
23. Aşağıdaki cümlelerde ayraç içinde verilen açıklamalardan hangisi altı çizili sözcüğün anlamına uygun değildir?
A) Akşam olunca lambayı yakıyorduk. (içindeki
maddeyi tutuşturmak)
B) İkindiye doğru yağmura yakalandık. (etkisini
göstermek)
C) Zamanında yetişemezsek yandık. (büyük bir
zarara uğramak)
D) Dikenli teller ellerimizi yırtmıştı. (kanatacak kadar çizmek)
6
24. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir deyim, açıklamasıyla birlikte verilmiştir?
A) Yolda çektirmediği sıkıntı kalmadı, herkesi geldiğine pişman etti.
B) Bütün gününü kitaplar arasında geçirdi, kitaplığın düzenlenmesine çok emek verdi.
C) Çocuğunu komşusuna emanet ettiği için gözü arkada kalmadı.
D) Bu iş için çok para döktü, çok masraf etti.
25. (I) Yaklaşık 30 yıl önce kimi köylerimizde, televizyonun adı bilinirdi; ama nasıl bir şey olduğunu bilen pek yoktu. (II) Bu nedenle de köylerimizde, ince ve maharetli parmaklarıyla resim yaparcasına ilmik ilmik halı dokuyan kızlarımızın radyoları hep açık olurdu. (III) Radyodan dinledikleri şarkıların ezgileriyle yüreklerinde sakladıkları yavuklularını anarlardı. (IV) İçlerinden kim bilir kaçı, radyoya gönderdiği mektubun okunduğunu duyabilmek için belki de haftalarca beklerdi. (V) Her köydeki radyo, o köyün dışında da bir dünyanın varolduğunu kanıtlarcasına, o köyden başka dünyalara, başka yaşamlara, başka kültürlere açılan geniş bir kapıydı.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde radyonun işlevinden söz edilmektedir?
B) II. C) III. D) IV. E) V
6
26. (I) Özellikle gelişmiş toplumlarda, yeme alışkanlığı ve yaşam biçimindeki olumsuz değişmeler, şişman insan sayısını hızla artırmıştır. (II) Örneğin ABD’de yapılan bir çalışma, fazla yeme alışkanlığı yüzünden bir öğünde alınan kalori miktarının iki katı arttığını ortaya koymaktadır. (III) Yapılan istatistikler, bu ülkede aşırı kilolu kişilerin tüm ülke nüfusunun 2/3’ünü oluşturduğunu göstermektedir. (IV) Bilindiği gibi şişmanlık, yağ dokusu oranının artışı sonucu ortaya çıkan bir kilo fazlalığıdır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde neden belirtilmemiştir?
B) II. C) III. D) IV. E) V.
6
27. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde söz konusu işin birkaç kez yapıldığı anlamı yoktur?
A) Bunu nasıl yapacağını bir kez de ben sana anlatayım.
B) Ben sana bunu nasıl yapacağını bir kez anlatayım.
C) Ben de sana bunu nasıl yapacağını bir kez anlatayım.
D) Bir kez de sana bunu nasıl yapacağını ben anlatayım.