ANLAM BİLGİSİ IX
1. Daha önce hakkında yazı yazdığım öykülerine göre “Mendil Altında” onun en kısa öyküsü. Ama bu öykünün içeriği kâğıt üzerinde kapladığı alanla karşılaştırılamayacak kadar geniş. Tam olarak çözümlendiğinde sınırları nerelere kadar dayanır kestirmek zor. O kadar geniş bir alana hâkim olamayacağım için ben de yoklayabildiğim alanlarda dolaşmayı yeğledim.
Bu parçada sözü edilen öykünün vurgulanan yönü aşağıdakilerden hangisidir?
A) Değerinin ilk bakışta görülemeyeceği
B) Okunmasını kolaylaştıran bir yapısının olduğu
C) Yoğun bir anlatımla oluşturulduğu
D) Farklı bakış açılarıyla incelenmeye uygun olduğu
2. Arkadaşlarımla “Dünyanın en büyük kardan adamını biz yapalım.” dedik. Benim görevim, evden atkı, havuç, kömür, bere getirmek ve bunları yerleştirmekti. Eser ortaya çıkmaya başladıkça, birbirimize kimi zaman emirler, kimi zaman da azarlar yağdırmaya başlamıştık. Tamamlandığından hiçbir zaman emin olamadığımız kardan adamın vücudu oluştu sonunda. Ardından, kardan adamın boynuna kaşkolunu, başına beresini takıp ince işçiliğe yani yüzünü süslemeye gelmişti sıra. Bir taraftan yüzü kendimize benzetmeyi denerken bir taraftan da kaş ve dudak olarak kullanılan kömürlerle “konumlandırma” biçimine göre yüze farklı ifadeler kazandırmaya çalıştık. Son parça da konduğunda kardan adam erimeye başlamıştı. Birlikte, uzun bir çalışma sonucu, doğaya hiçbir zarar vermeden yaptığımız eserle, kendi çapımızda birer sanatçı olmuştuk belki ama bunun farkına varamamıştık.
Bu parçada sözü edilen kardan adamla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Yapılışı sırasında neler yaşandığına
B) İşten anlayan kişilerin bilinçli çalışmalarıyla oluşturulduğuna
C) Çevreye olumsuz bir etkisinin bulunmadığına
D) Yapan kişilerden izler taşıdığına
3. Marmara Denizi’nde, Bostancı’dan Kartal’a uzanan kıyı şeridinin karşısında Kaşıkadası, Tavşanadası, Yassıada ve Sivriada bulunuyor. Bu adalar, tarih sahnesine çok çıktı ama önemli merkezler olarak sivrilmedi. Bunu değiştiren, 19. yüzyılın ortalarında Şirket-i Hayriye’nin başlattığı vapur seferleri oldu. Bu seferlerle adalar kısa sürede İstanbul’un gözde sayfiye yerlerine dönüştü ve nüfusları arttı. Dört bir yanı köşklerle, mimari anıtlarla donatıldı. Bugün hâlâ büyük ölçüde ayakta olan bir tarihî miras var elimizde.
Bu parçada sözü edilen adalarla ilgili olarak aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir?
A) Büyüklükleriyle ilgili bilgiye
B) Ne zaman önem kazandıklarına
C) Kalabalıklaşmalarının nedenine
D) Ne tür tarihî yapılar barındırdıklarına
4. Cep telefonlarının benzin istasyonlarında kullanılması ölümle sonuçlanabilecek felaketlere yol açabilir. En büyük tehlike, telefon pillerinin petrol ürünlerini tutuşturma olasılığıdır. Başka bir tehlike de radyo frekans sinyalinin çevredeki metallerde elektrik akımı yaratmasıdır. Çünkü bir cep telefonunun ürettiği 5 wattlık sinyal, buharlaşmış yakıtı tutuşturmaya yetebilir. Şunu da ekleyelim: Benzin pompalarının üzerindeki sayaçlar, cep telefonlarından etkilenerek yavaşlayabilir, bazen de durabilir.
Bu parçada cep telefonlarıyla ilgili olarak aşağıdaki sorulardan hangisinin yanıtı yoktur?
A) Benzin istasyonlarında niçin kullanılmamalıdır?
B) Benzin istasyonlarında kullanılması tehlikeli
midir?
C) Benzin pompalarındaki sayaçların hangi bölümünü bozmaktadır?
D) Ürettiği sinyalin gücü nasıl bir tehlikeye neden olabilir?
5. Çocuklar için hazırlanmış çizgi filmler, büyüklerin izledikleri programlara göre daha fazla şiddet içeriyor. Üstelik bu şiddet, komik, esprili bir biçimde yansıtılıyor. Böylece şiddet, hayatın doğal bir parçası gibi gösteriliyor. Çocuklarsa artık şiddete karşı duyarsızlaşıyor. Çocukların şiddete karşı duyarsızlaştığını da şöyle anlıyoruz: Normal koşullarda bir çocuk, şiddet içeren bir sahneyi izlerken kaşlarını çatıyor, gözlerini kırpıyor, çocuğun kas geriliminde bir artış gözleniyor. Buna empati diyoruz. Bu tür sahneleri çok fazla izleyen çocuklar, bunu hayatın doğal bir parçası olarak görüyorlar. Ayrıca bu tür sahneler, çocukların acıma duygularını örseliyor. Dahası, yardıma ihtiyaç duyan insanlara yardım etme isteğini azaltıyor.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Çocuk programlarının büyüklerinkilerden farkına
B) Çok karşılaşılan olumsuz bir durumun çocuklarca normal kabul edilebildiğine
C) Çocukların izleyeceği programların nasıl olması gerektiğine
D) Çocuklarda ortaya çıkabilecek kimi değişimlere
6. Sahte tablo ticareti yapanlar, geliştirdikleri birtakım eskitme yöntemleriyle sahte tablolara, gerçeğine yakın bir görünüm kazandırıyorlar. Ama X-ray ve infrared gibi teknolojiler sayesinde bir yapıtın, tüm katmanlarına inilebiliyor. Tuval bezi, şasi, pigment gibi özellikleri incelenerek ve ait olduğu söylenen dönemin malzemelerine uygunluğu karşılaştırılarak tablonun özgün olup olmadığı anlaşılabiliyor.
Bu parçada tablolarla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Gerçek olmadıklarını gizlemek için kimi yollara başvurulduğuna
B) Niteliğini belirlemede teknolojiden yararlanıldığına
C) Orijinal olduğunun nasıl ortaya konduğuna
D) Giderek daha fazla araştırmaya konu olduğuna
7. Saygı ve ilgi görmesi, çocukların ruhsal ve bedensel gelişimi açısından son derece önemlidir. Ama ne yazık ki toplumumuzda çocuğu sevmek, ona saygı duymanın önüne geçmiştir. Yalnızca büyüklere saygı gösterileceği, çocuklara saygı duymak gerekmediği, onları sevmenin yeterli olduğu düşünülür. Oysa her insan gibi çocuk da kendisine saygı duyulmasını ister. Evet, sevgi önemlidir ama saygısız sevgi yetersizdir. Çocuk, küçük, güçsüz bir varlık olarak değil, sevilip saygı duyulacak bir birey olarak görülmelidir.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Çocuk gelişiminde etkili olan öğelere
B) Çocukların büyüklerce nasıl algılandığına
C) İnsanların ortak bir yönüne
D) Kimi değerlerin çocukken kazanılacağına
8. İyi bir eleştirmen, eserle ilgili düşüncelerimizi zenginleştirebilir. Eserin öğeleri arasında daha önce görmediğimiz birtakım ilişkileri kavramamızı sağlayabilir. Bunların oluşturduğu bir dokuyu bize fark ettirebilir. Bazı toplumsal sorunlara dikkatimizi çekebilir. Böylece o, esere bakışını bize aktarabilmişse, yani biz esere o açıdan bakmakla bir şeyler kazanmışsak eleştirmen görevini yapmış demektir.
Bu parçaya göre eleştirmenden beklenen, aşağıdakilerden hangisi olamaz?
A) Öğretici olmayı ilke edinme
B) Kişisel görüşlerini okurla paylaşma
C) Yaşamdaki kimi olaylar üzerinde düşündürme
D) Okurun ayrımına varamadığı bağlantıları gösterme
9. Çoğu kişi televizyondaki dizilere ön yargılı yaklaşıyor. Kimileri benzer konuların işlendiğini ileri sürerek, kimileri uzatmaları bahane ederek… Bu gerekçelerde haklılık payı yok değil; kullandıkları dil ve estetik bakımından, algılamaları allak bullak eden dizilerin zararı saymakla bitmez. Ama yine de kişisel yargının yerini hoşgörü alırsa sanırım dizilerin arasında iyilerinin ayırt edilmesi kolaylaşacaktır.
Bu parçada, televizyonda yayımlanan dizi filmlerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Genelleme yaparak konuya girme
B) Beğenilerin kişiden kişiye değiştiğini vurgulama
C) Eleştirilere katılarak eklemeler yapma
D) Sorunun çözümü için öneride bulunma
10. Aşırı derecede hareketli ve atak olan, dikkat toplama güçlüğü çeken çocuklara hiperaktif deniyor. Bu durum, kızlara oranla erkek çocuklarda daha çok görülüyor ve dikkat dağınıklığı genellikle üç yaşında ortaya çıkıyor. Bu dönemde önemsenmezse çocuğun sonraki yaşamını olumsuz yönde etkileyecek sorunlar ortaya çıkıyor. Bu da çocuğun özellikle ergenliği, daha çalkantılı ve başarısız bir dönem olarak geçirmesine yol açıyor.
Bu parçada hiperaktiflikle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Belirtilerinin neler olduğuna
B) Gelişme çağında nasıl bir etki yarattığına
C) Ortaya çıkmaması için alınacak önlemlere
D) Kimlerde sıklıkla ortaya çıktığına
11. Romancımız, bu yeni romanında da kişilerini kendi sesleriyle konuşturarak anlatımına büyük bir inandırıcılık kazandırıyor.
Bu parçada geçen “roman kişilerini kendi sesleriyle konuşturma” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kişileri, kendi gerçekliklerine bağlı kalarak anlatma
B) Kişilerin özlemlerini dile getirme
C) Kişileri, birbirleriyle olan ilişkilerine göre verme
D) Kendi duygularını gizlemek için çaba harcama
12. (I) Benim adım kardelen. (II) Doğada kendiliğimden (doğal olarak) yetişirim. (III) İlkbaharda en erken çiçek açan bitki, diye anarlar (severler) beni. (IV) Zamanı gelince çana benzeyen çiçeğimle görünüveririm (beliriveririm). (V) İnce, uzun iki yaprağımla hemen (çabucak) göze çarparım. (VI) İki türüm (çeşidim) var benim.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisindeki altı çizili sözcükle yanında verilen açıklama anlamca uyuşmamaktadır?
A) II ve V B) Yalnız III
C) III ve IV D) III ve VI
13. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde karşıtlık söz konusudur?
A) Oyunda, gerçeklerle insanların özlemleri arasındaki kopukluklar vurgulanmaktadır.
B) Oyun, iki kişinin huysuzlukları ve yalnızlık korkuları üzerine kurulu bir komedidir.
C) Oyunda insanlardaki ayrımcılık eğiliminin neden ve nasıl ortaya çıktığı dile getirilmektedir.
D) Söz konusu oyunun, salt güldüren, eğlendiren değil; üzen, düşündüren yönleri de var.
14. (I) İngiliz edebiyatının önemli klasik yazarlarından biri Charles Dickens’tır. (II) Oliver Twist romanıyla ün salan yazar, yoksul halkın sorunlarını anlatan sayısız roman ve uzunlu kısalı pek çok öykü kaleme almıştır. (III) “Yedi Yoksul Gezgin” bu öykülerden biri. (IV) Öyküde, Dickens’ın temel sorunu olan yoksulluk son derece çarpıcı bir biçimde anlatılıyor.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde nesnellik söz konusudur?
A) I. B) II. C) III. D) IV.
15. (I) İlçe, yörenin önemli turizm merkezlerinin başında geliyor. (II) Burada yerli ve yabancı turistlerin tüm isteklerini karşılayabileceği plajlar var. (III) Doğa güzelliklerinin yanı sıra tanıtım çalışmalarının artması, burada turizmin canlanmasını sağladı. (IV) İlçeye beş kilometre mesafede bulunan Çardak beldesinde uzun, el değmemiş, temiz kumsallar var.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde neden-sonuç ilişkisi vardır?
A) I. B) II. C) III. D) IV
16. (I) Dil, insanın kişisel düşünce, duygu ve isteklerini anlatmaya yaradığı gibi toplumsal yapıya uyumunu da sağlar. (II) Bir toplumu oluşturan bireyler, ortak kültür değerlerini dil yoluyla birbirlerine aktarırlar. (III) Öte yandan dil, yaygın bir iletişim aracı olarak evrensel boyutludur. (IV) Çünkü her ulusun kendi yaşam görüşünü, felsefesini yansıtan ulusal dil, insanlığın ortak malı olan uygarlığın izlerini taşır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde dilin birden çok işlevinden söz edilmektedir?
A) I. ve II. B) I. ve IV. C) II. ve III. D) II. ve IV.
17. (I) Anı yazmak kolay bir iş değil. (II) Anı, dürüst, tarafsız olmayı, yalan yanlış yazmamayı gerektirir. (III) Çünkü yazılanlar yerine göre, bir belge niteliği taşır. (IV) Anılarda, geçmişe yönelik bilgiler verilir. (V) Bu da anı yazarının hiçbir zaman doğrulardan uzaklaşmaması gerektiğini gösterir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde anıyla ilgili aynı özellik dile getirilmiştir?
A) I. ve III.
B) I. ve V.
C) II. ve III.
D) II. ve V.
18. Çanakkale’de büyük eğitim kurumu olarak kullanılacak binaların 1890 ile 1910 yılları arasında yapıldığı söyleniyor. (I) Bu yapı da -büyük bir olasılıkla söz konusu dönemde- Sübyan okulu olarak inşa edilmiş. (II) Kısa bir süre eğitime hizmet amacıyla kullanıldığı sanılan bina, 20. yüzyılın ilk çeyreğinde kendi haline bırakılmış. (III) Bu yapının Cumhuriyetin kuruluşundan sonra bir süre tütün deposu olarak kullanıldığı söyleniyor. (IV) Burası, 2006 yılında Çanakkale Belediyesi tarafından satın alınarak Troia Vakfı’nın isteği üzerine kütüphane yapılmak üzere vakfa devredilmiştir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde kesinlik söz konusudur?
A) I. B) II. C) III. D) IV.
19. Rahat, geniş koltuklar (I) Işıklar söndü. Huzur veren bir karanlık (II) Ses düzeni rahatsız etmiyor insanı (III) Önce, gelecek filmden parçalar gösterildi. Arkasından, pek yakında bu sinemada hangi filmlerin gösterileceğine ilişkin bir duyuru (IV)
Bu parçadaki numaralanmış yerlerden hangisine üç nokta (…) koymaya gerek yoktur?
A) I. B) II. C) III. D) IV.
20. Cicero, “Dostluk” (I) adlı yapıtında şöyle diyor: (II) “ Dostluk, iki insanın her konuda güven, saygı ve sevgi duyarak birbirine bağlanmasıdır. Dostlukla erdem arasında yakın bir ilişki vardır. Erdem olmadan dostluk oluşamaz, sürdürülemez.(III) Bu nedenledir ki dostluk ancak iyi, erdemli (IV) insanlar arasında olabilir.”
Bu parçada numaralanmış yerlerdeki noktalama işaretleriyle ilgili olarak aşağıda verilen açıklamalardan hangisi yanlıştır?
A) I numaralı sözcük, yapıt adı olduğundan tırnak işareti (“ ”) içine alınmıştır.
B) II numaralı sözcükten sonra açıklama yapıldığından bu sözcüğün sonuna iki nokta (:) konmuştur.
C) III numaralı sözcükler arasındaki anlam karışıklığını önlemek için aralarına virgül (,) konmuştur.
D) IV numaralı sözcüklerin eş görevli olmaları nedeniyle aralarına virgül (,) konmuştur.
21. Ben İstanbul’da doğdum, İstanbul’da yaşıyorum. Bu kentle özdeşleşmiş bir insanım. Zaman zaman İstanbul’u yeniden keşfe çıkarım. İyi bilmediğim semtlere giderim. O semtlerin sokaklarında dolaşırım, bir kahvede oturup oradaki insanlarla tanışır, söyleşirim. —-.
Bu parçadaki boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilemez?
A) Böylece İstanbul’u, İstanbulluyu daha iyi tanımış olurum
B) Tadına doyamadığım bir iletişim biçimidir bu söyleşmeler
C) Çünkü her seferinde toplantının tadını kaçıranlar bulunur oralarda
D) Ne var ki umduğumu bulamadığım zamanlar da oluyor
22. Daha on dört yaşındaymış dedem o topraklardan ayrıldıklarında. Anadolu’nun dört bir yanına dağılmışlar. Göç sırasında büyük küçük pek çok insan ölmüş tifodan, tifüsten. Bunları küçüklüğümde dedemden dinlemiştim. Büyüyünce dedemin doğduğu yerlere gitmeyi düşledim hep. Düşledim düşlemesine de bir dönem ekonomik koşullar elvermedi, gidemedim bir türlü. Sonunda gittim. Yaş yetmiş, iş bitmiş, demedim, oturdum yazmaya başladım.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Yalın bir dil kullanılmıştır.
B) Kalıplaşmış sözlerden yararlanılmıştır.
C) Senli benli bir söyleyiş havası yaratılmıştır.
D) Eksiltili cümlelerle doğallık sağlanmaya çalışılmıştır.
23. Bir meyve bir yerde bu kadar meşhur olur da adına şenlikler düzenlenmez mi? İlçenin adını dünyaya duyuran, üreticisini kalkındıran kirazı, burada festivallerle taçlandırmamak olur mu hiç? Elbette hayır. Nitekim ilçede ilk kez 18 Haziran 1984 tarihinde kiraz şenlikleri düzenlendi. O zamanlar bir gün süren ve yalnızca konserden ibaret olan şenlik, bugün bir haftaya yayılmış durumda. Çevre ilçe, kasaba ve köylerden yüzlerce kişinin ilgi gösterdiği festival kapsamında, ünlü sanatçılar konser verirken, çeşitli spor yarışmaları yapılıyor. Çocuklar ise kendileri için hazırlanan dev şişme oyun parkında eğlenceli anlar yaşıyor.
Bu parçada, sözü edilen festivalle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmiştir?
A) Her yıl hangi tarihlerde yapıldığına
B) Ne tür etkinliklere yer verildiğine
C) Daha çok gençlerin ilgi gösterdiğine
D) Tanıtım çalışmalarının ne zaman başladığına
24. Ben çocuk olsaydım eğer
Kav çakmak satardım bulut amcalara
Pamuk şekeri alırdım yerine
Patlamış mısır alırdım bulut amcalardan
Ben çiçek olsaydım eğer
Hiç saksı giymezdim ayağıma
Ödünç kanat alırdım güvercin teyzemden
Üstünüze barış uçardım
Bu dizelerle ilgili olarak;
I. İçtenlik taşıyan, özlü bir anlatımın yeğlendiği
II. Bir varlığın barışın simgesi olarak kullanıldığı
III. Alaysamalı bir dile başvurularak ilgi çekilmek istendiği
IV. Anlatıma çocuk söyleyişi havası verildiği
V. Dörtlüklerin ilk dizelerinde kimi sözcüklerin yinelendiği
hangisi/hangileri söylenemez?
A) Yalnız II B) Yalnız III
C) III ve IV D) IV ve V
25. Türkiye’de geleneksel halk müziği, toplumsal değişime karşın, farklı biçimlerde de olsa, hâlâ yaşamın bir parçası olarak varlığını sürdürmektedir. Halk müziğimiz bugün, geleneksel biçiminden çıkarılarak özgün icra ve yaratım koşulları değiştirilerek bir tür sahne sanatı durumuna getirilmiştir. Böylece geleneksel halk müziği yanında, değişen yaşam koşulları ve kitle iletişim araçlarının etkisiyle “Yeni Türk Halk Müziği” ya da “Modern Türk Halk Müziği” diye adlandırabileceğimiz bir dal türemiştir.
Bu parçada Türk halk müziğiyle ilgili olarak vurgulanmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Belli bir kesim tarafından daha çok dinlendiği
B) Sevilerek dinlenen bir tür olduğu
C) Yapısı korunarak güncelleştirildiği
D) Hangi koşulların etkisiyle nasıl bir değişime uğradığı
26. Çanakkale Boğazı’ndan günde 130, yılda ise 49.000’e yakın gemi geçiyor. Bunlar çoğunlukla Malta’ya, Rusya’ya, Ukrayna’ya, Suriye’ye ve ülkemize ait gemiler. Doğal gaz ve tehlikeli yük taşıyan çok sayıda geminin geçişi sırasında Boğaz, güvenlik açısından trafiğe kapatılıyor. Boğaz’da güvenliğin sağlanması için her türlü önlemin alındığı gözleniyor.
Bu parçada Çanakkale Boğazı’yla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Yıllık gemi geçişinin beklenen sayıya ne zaman ulaşacağına
B) Ne tür yükler taşıyan gemilerin geçtiğine
C) Alınan güvenlik önlemlerinden birine
D) En çok hangi ülkelere ait gemilerin geçtiğine
27. Bir şairin şiirleri “Bütün Şiirleri” başlığı altında basılmış olarak önümüze gelebilir. Biz, bu şiirlerin hepsini art arda yazılmış gibi algılama eğilimi içine gireriz. Bu bir yanılgıdır. Şiir, öykü gibi, roman gibi yazılmaz. Bir şiir kitabının ortaya çıkması yıllar ister. İlk önce dergilerde görünür şiirler. Ardından zaman içinde birikir yayımlananlar. Derken bir ömür içinde ancak birkaç kitap çıkar ortaya. En sonunda bunların toplu baskısı gelir: “Bütün Şiirleri”. Şairin bütün şiirlerinin toplandığı bir kitapta, yazarın gençlik dönemi, yaşlılık dönemi ve ruhsal durumunu yansıtan şiirler yer alır. Bu şiirler adım adım, aşama aşama bir ömrün tanıklığını yapar.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Şiir yazmayla ilgili yanlış kanılar olduğuna
B) Şiirin diğer yazınsal türlerden farklı bir çalışma biçimi gerektirdiğine
C) Şiirlerin şairin yaşantısından izler taşıyacağına
D) Şairlerin ancak şiirleri okunarak tanınacağına
28. Dikkat ettim; toplantıda söz alan konuşmacılar, söyleyeceklerini, kendilerine ayrılan süreye sığdırarak anlatmayı, sözlerini mantıksal bir sıraya koymayı bilmiyorlardı. Konuşurken dinleyicileri incitecek sözler söylemekten çekinmiyor, seslerini salonun durumuna göre ayarlayamıyorlardı. Düzgün cümleler kurmakta, kimi sözcükleri söylemekte zorlanıyorlardı.
Bu parçada, konuşmacılarla ilgili olarak;
I.Zamanı iyi değerlendirme
II. Sorunu açıklamakla yetinme
III. Bir plana bağlı olarak konuşma
IV. Sesin bütün dinleyicilerce duyulabilmesine dikkat etme
V. Anlatımı bozuk cümleler kullanma
hangisine/hangilerine yönelik bir eleştiri söz konusu değildir?
A) Yalnız IV B) Yalnız II
C) I ve III D) IV ve V
29. Dünya klasikleri her yayınevinin listesinde bulunması gereken bir dizidir. Bu yüzden klasikleşmiş edebi kitap yayımlama işinin klasikleştiği söylenebilir. Çünkü bunlar “onaylanmış”, değeri ve önemi konusunda neredeyse hiç şüphe olmayan kitaplardır. Herkes birkaçının adını duymuş, birkaçını okumuştur. Bu yönleriyle yayıncısını hiç üzmeyen kitaplardır bunlar. Çünkü telif kanunlarındaki ilgili maddeler nedeniyle bunların hakları artık yazarlarında değildir. “Savaş ve Barış” istenildiği kadar kısaltılabilir, yeni bir isimle yayımlanabilir. Sansürlenebilir, içine eklemeler yapılabilir. Bunların hiçbir yasal yükümlülüğü yoktur. İşte bu noktada bir güçlük söz konusudur: Yayımlanan kitapların gerçekten “klasik” olup olmadığını saptayabilmek.
Bu parçadan aşağıdakilerin hangisi çıkarılamaz?
A) Aynı kitabın baskıları arasında fark olabileceği
B) Dünya klasikleri hakkında kesinleşmiş yargıların olduğu
C) Yeni yayımlanan her kitabın, klasik olmaya aday olduğu
D) Her yayınevinin dünya klasiklerini yayımladığı