1. Aşağıdaki seçeneklerin hangisinde bütün sözcüklerin Türkçe olduğu söylenebilir?
A) yol – parça – lüks – şiddet – tarak
B) horoz – baca – şuur – duvar – form
C) pamuk – kilim – tarih – nazar – havuz
D) dil – anne – kardeş – elma – çamur
E) kitap – tencere – filiz – hayat – maden
2. I. Sene sonu düzenleyeceğimiz pikniğe öğrencilerden kaçı gelecek?
II. Bu kadar hediyelik eşya arasından hangisi-nj seçeceksin?
III. Bir daha dönmem dediğin halde neden geri döndün?
IV. Düğün için kaç. kişilik bir salona ihtiyacınız var?
Yukarıdaki cümlelerde altı çizili olarak verilen sözcüklerin türü aşağıdakilerin hangisinde doğru olarak verilmiştir?
I | II | III | IV |
A) adıl | sıfat | sıfat | sıfat |
B) belirteç | adıl | belirteç | sıfat |
C) adıl | adıl | belirteç | adıl |
D) adıl | adıl | belirteç | sıfat |
E) belirteç | adıl | belirteç | adıl |
3. Türkçenin ses özellikleriyle ilgili olarak verilen aşağıdaki bilgilerden hangisi yanlıştır?
A) Türkçe vokal bakımından zengin bir dildir.
B) Türkçede uzun vokal yoktur.
C) Türkçe kelimelerde “j” sesi yoktur.
D) Büyük ve küçük ünlü uyumlarının kelimelerin telaffuzu üzerinde bir etkisi yoktur.
E) Türkçe vokaller uzunluk ve kısalıklarına göre sınıflara ayrılmazlar.
4. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde Türkçe-deki sedalılaşma kuralına aykırı bir sözcük kullanılmıştır?
A) Adam cebindeki parayı son kuruşuna kadar harcadı.
B) Sudaki ters akıntı millî yüzücüyü dibe doğru çekiyordu.
C) Boşuna, gelen gideni aratır, dememişler.
D) Sana olan borcumu nasıl ödeyeceğim, bilmiyorum.
E) Onunla olan hukukumuz yıllar öncesine dayanıyor.
5. Bunca yıl çok ışık birikti(1) avuçlarımda
Senin olsun
Esinlen sevgi dokuyan ellerimden Bunca yıl şiirin, kardeşliğin (2), kavganın
Has bahçelerinde yarattım bu gerçeği. (III)
Sabrım (IV) senin olsun,
Aşkım senin olsun.
Yukarıdaki şiirde altı çizili sözcüklerde görülen ses olayları aşağıdakilerden hangisinde doğru sırasıyla verilmiştir?
I | II | III | IV |
A) Benzeşme | Yumuşama | Yumuşama | Ünlü Düşmesi |
B) Benzeşme | Yumuşama | Benzeşme | Ünlü Düşmesi |
C) Yumuşama | Yumuşama | Benzeşme | Daralma |
D) Yumuşama | Yumuşama | Benzeşme | Ünlü Düşmesi |
E) Benzeşme | Benzeşme | Yumuşama | Daralma |
6. “r,l” değişimi Türkçede nadir olarak görülen ses değişimlerinden biridir. Bazen yabancı sözcüklere de uygulanır.
Buna göre;
I. güreş,
II. servi,
III. merhem,
IV. dirhem
sözcüklerinden hangilerinin bu ses değişimini örneklediği söylenemez?
A) I ve II B) Yalnız III C) Yalnız IV
D) III ve IV E) I ve III
7. Türkçede eklerin bir kısmı, dilin tarihi gelişimi içinde bazı sözcüklerin ekleşmesiyle ortaya çıkmıştır.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde buna uygun bir ek kullanılmamıştır?
A) Uzun süredir beklediğim film, bu hafta sonu gösterime giriyor.
B) Güneş dağların arasına çekilirken, köye yaklaşan atlı herkesi tedirgin etti.
C) Biliyorum gözlerin bütün dillerden daha suskundur.
D) Bütün sözler tükendikten sonra kendi şiirini yazacakmış.
E) Gitmeden önce bize haber vermesi gerekir.
8. (I) Burası bir köylü kulübesi değildir. (II) Pencerelerinde koca koca camlar, bir buçuk sajen boyunda aynalar, her taraf mermer ve lakeyle kaplı…(III) Sözün kısası insanın aklını kaçırtacak soydan. (IV) Her tarafta konfor çarpıyor göze. (V) Oraya gitmeden önce bir dükkâna gidip yarım kapiklik sabun alarak en az iki saat güzelce ellerini yıkaması ve ondan sonra bu tokmağa el sürmesi gerektiğini düşünüyordu insan.
Bu parçadaki numaralanmış cümleler için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) I. cümlede başa belirtme sıfatı almış bir isim tamlaması kullanılmıştır.
B) II. cümlede sıralama bağlama edatı kullanılmıştır.
C) III. cümlede ek eylem düşmüştür.
D) IV. cümlede belirsizlik sıfatı kullanılmıştır.
E) V.cümle edilgen çatılı bir cümledir.
9. Kaynaştırma harfleri iki ünlü arasında kullanılabilir. Ama iki ünlü arasında olmayan “zamir n’sini de kaynaştırma harflerinden sayabiliriz.
Aşağıdaki cümlelerden hangisinde bu kurala uygun bir kullanımdan söz edilebilir?
A) Onun resmini dün albümde görmüştüm.
B) Daha biraz önce arabası buradaydı.
C) Senin bu arkadaşlarını gözüm hiç tutmadı.
D) Sizinle ne zaman bu konuyu görüşecektik?
E) Herhalde bunu ondan alacağımı düşünmedin.
10. I. Kökler, önceden var olan ve sonradan yapılamayan dil birlikleridir.
II. Tek ses hâlinde bulunan kök yoktur.
III. Türkçedeki bütün kökler tek hecelidir.
IV. Kök, anlamlı en küçük dil birliğidir.
V. Kökler, varlıkları ve hareketleri bir zamana, mekâna ve şahsa bağlamaz.
Yukarıda numaralanmış olarak köklerle ilgili verilen bilgilerin hangilerinde bir bilgi yanlışlığından söz edilebilir?
A) I, II ve III B) I veV C) ll ve V D) II ve III E) I. III ve V
11. Aşağıdakilerin hangisinde nitelik belirten ad kökleri bir arada kullanılmıştır?
A) göl – iyi – sabah
B) yol – ev – akşam
C) güzel – kötü – çirkin
D) iyi – kötü – dün
E) can – sabah – iyi
12. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde aldığı ekten dolayı kalınlık – incelik kuralına uymayan bir sözcük kullanılmıştır?
A) Bir türlü yerimden kalkmak istemiyordum.
B) Televizyonun karşısında uyuyakalmışım.
C) Koridorun iki tarafında subaylar vardı.
D) Bir köşede süt kutuları duruyordu.
E) Maçtan sonra biraz dinlenmek iyi geldi.
13. Aşağıdakilerden hangisi Türkçede eklerin özelliklerinden biri değildir?
A) Türkçede ekler kökten sonra gelir.
B) Türkçede ekler yabancı sözcüklere getirilemez.
C) Türkçe ekler ses uyumu bakımından genellikle kökle uyum içindedir.
D) Türkçede bazı ekler birtakım sözcüklerin ekleşmesiyle oluşmuştur.
E) Türkçede eklerin tek başına anlamı yoktur.
14. Aşağıdaki cümlelerde geçen altı çizili sözcüklerden hangisi farklı bir yapım eki almıştır?
A) Geziler, alıp başını gitmeler, açık havada yürüyüşler esin verir sanatçılara.
B) Peyami Safa’nm bir yazısını hatırlıyorum.
C) Şiirin gelenekten beslenmesi Hisarcı şair grubunun da ölçüşüydü.
D) Geleneksel eleştirinin kendine özgü bir sözlüğü vardır.
E) Bir yazar, gerçek bir yazarsa neyi niçin yazdığını bilir.
15. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde eklendiği sözcüğün türünü değiştirmeyen bir yapım eki kullanılmıştır?
A) Bu köşede, bu iskemlede ve bu masanın yanında oturuyordum.
B) Bu dağın yamacında, bu akarsuyun kenarında, şu uzaklaşan ceylanın gözlerindeydim.
C) Balıklara, kuşlara, ağaçlara sizin masalınızı anlatıyordum.
D) Sizden başka gidecek kimselerimin olmadığı zamanlarda siz yoktunuz.
E) Sizi her aradığımda, giderek yok oluyordunuz.
16. Aşağıdakilerden hangisi “lık, lik, luk, lük” yapım ekinin işlevlerinden biri değildir?
A) isimden isim yapma eklerinden biridir.
B) Sıfat olarak kullanılmayan isimlerden sıfat yapar.
C) isimlerden yer, alet, topluluk isimleri ve mücerret isimler yapar.
D) Bazı durumlarda çekim ekinden sonra da kullanılabilir.
E) isimlerin sonlarına gelerek meslek ve uğraşla ilgili adlar yapmaz.
17. Çokluk eki tamlayanı düşmüş iyelik grubu yapılarında bazen tamlananın değil, tamlayanın çokluk olduğunu ifade etmek için kullanılır.
Aşağıdakilerin hangisinde bu kurala uygun bir kullanımdan söz edilebilir?
A) Üç kardeş kapı önünde annelerini bekliyorlardı.
B) Akşamları erken yatıp sabahları erken kalkarlar.
C) insanlar, düşünebildikleri ölçüde konuşabilirler.
D) Gazeteler yaz aylarında bulmacalara ağırlık verir.
E) Geçmiş dönemde yazılıp da günümüze ulaşan klasik eserler vardır.
18. 1. Çokluk ekinden sonra gelebilir.
II. Kişi bildiren zamirler iyelik eli almaz.
III. Fiillerden sonra da kullanılabilir.
Yukarıda verilen yargılardan hangilerinin iyelik ekinin özelliklerinden olduğu söylenemez?
A) I ve II B) Yalnız II C) II ve III D) Yalnız III E) I ve III
19. (1) Kızının canlı sesi ahizeyi zorlarken birbirine yapıştırılmış gibi duran kalın dudaklarını ayıramadı. (II) Kucağında kızının küçüklüğünü gördü önce. (III) Sonra bir bebek kokusu geldi burnuna. (IV) Daha sonra çirkin bir yüz, kokmuş bir ağırlık ve kahkahalar atan bir iskelet geçti gözlerinin önünden. (V) “iyiyim” diyemedi, “Kızım, yavrucağım!” diyemedi.
Numaralı cümlelerin hangisinde hal eklerinden birisi kullanılmamıştır?
A) V B) IV C) III D) II E)I
20. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde fiilimsi eklerinin genel kullanımına aykırı bir durumdan söz edilebilir?
A) Sınıfa girer girmez öğrencileri azarlamaya başladı.
B) Ben çocukken burada yaşlı bir çınar ağacı vardı.
C) Kapıyı açınca karşımda onu gördüm.
D) Bu yemekleri sen geleceksin diye hazırladım.
E) Sadece kitap okuyarak bu kadar bilgi kazanılmaz.
ÇÖZÜMLER
1. Türkçe sözcüklerin özellikleri genel olarak şöyle sıralanabilir: Türkçe sözcüklerde iki ünlü harf yan yana bulunmaz, Türkçe sözcükler b,c,d,g ünsüzleriyle bitmez ve hece başında iki ünsüz bulunmaz, “f,j,h” harfleri yansıma sözcükler hariç Türkçe sözcüklerde yoktur. “c,v,p,h,z,r,i,m,n,ş,f,ğ” harfleri, yansıma sözcüklerin ve zamanla değişen bazı sözcüklerin dışında, Türkçe sözcüklerin başında kullanılmaz. Bütün bu özellikler değerlendirildiğinde “D” seçeneğinde kullanılan bütün sözcüklerin Türkçe olduğu anlaşılır. “D” seçeneğinde-ki bazı sözcükler sonradan değişime uğramıştır: til>dil, ana>anne, karındaş>kardeş, alma>elma, çamır>çamur.
Cevap D
2. I. cümlede soru zamiri kullanılmıştır, “kaç” sözcüğü aldığı “-ı” çekim ekiyle sıfat olmaktan çıkmıştır. Zira sıfatlar çekim eki almazlar. Soru sözcüğünün yerine cevap olarak gelecek sözcük isim ya da zamir olduğunda soru bildiren kelime soru zamiri olarak karşımıza çıkar. II. cümlede de aynı durum söz konusudur, “hangi” sözcüğü aldığı çekim ekiyle soru zamiri olarak kullanılmıştır. III. cümlede soru bildiren sözcük fiili etkilemektedir, “neden geri döndün” bu şekilde fiili etkileyen sözcükler soru zarfıdır. IV. cümlede soru bildiren sözcük ismi etkilemektedir, “kaç kişi” ismi soran bu tip sözcükler cümlede soru sıfatını oluşturur.
Cevap D
3. Türkçedeki seslerin sekiz tanesi (a,e,ı,i,o,ö,u,ü) vokaldir. Belli başlı dillerde genellikle 3-5 vokal bulunduğu halde Türkçede bu sayı fazladır. Uzun vokal Türkçede yoktur. Bu sebeple Türkçe vokaller sınıflandırılırken uzunluk ve kısalıklarına göre bir gruplandırma yapılmaz. Türkçe sözcüklerde “j”sesi bulunmaz. Büyük ve küçük ünlü uyumunun kelimelerin telaffuzunu kolaylaştırıcı etkileri vardır.
Cevap D
4. Türkçede kelime sonunda bulunan p,ç,t,k konsonantları iki ünlü arasında sedalılaşır ve yumuşarlar: ağaç>ağacı, dolap>dolabı, çiçek>çiçeği, tat>tadı. Ancak bazı tek heceli kelimelerle anlam karışıklığına sebep olacak sözcüklerde ve yabancı sözcüklerde bu sondaki konsonantlar değiştirilmez: af>a(a, saç>saçı, millet>milleti. “A”, “B”, “C” ve “D” seçeneklerinde kullanılan “harç, dip, git-, borç” sözcükleri bu sedalılaşmaya örnek gösterilebilir, “hukuk” sözcüğü Arapça bir kelime olduğundan sonundaki ünsüz değişmemiştir
Cevap E
5. “birikti” sözcüğünde benzeşme vardır. Türkçede sert ünsüzle (f,s,t,k,ç,ş,h.p) biten bir sözcükten sonra gelen ekin de sert ünsüz olması gerekir, “kardeşliğin, gerçeği” sözcüklerinde yumuşama görülür, “p.ç.t.k” ünsüzleriyle biten bir sözcükten sonra ünlü harfle başlayan bir ek geldiğinde “p,ç,t,k” harfleri “b,c,d,g,ğ” ye dönüşür, “sabrım” sözcüğünde ünlü düşmesi vardır.
Cevap A
6. Türkçede nadir olarak “r, I” değişimi görülür: güreş > güleş gibi. Bu yeni ve daha çok ağızlar arasında görülen bir değişikliktir. Bazen yabancı kelimelere de uygulanır: servi>selvi, merhem>melhem gibi. “dirhem” sözcüğünde böyle bir değişim söz konusu değildir.
Cevap C
7. A,B,C,D seçeneklerinde önceden sözcük olan ekler kullanılmıştır: yonr>yor, durur>dır, iken>ken, imiş>miş. “E” seçeneğinde böyle bir kullanım yoktur.
Cevap E
8. I. cümlede “bir köylü kulübesi” tamlaması tamlayanı sıfat almış bir isim tamlamasıdır. II. cümlede “ve” bağlacı sıralama bağlama edatlarımızdan biridir. III. cümlenin yükleminde ek eylem yazılmamış, düşmüştür, “…aklını kaçırtacak soydan(dır).” IV. cümlede “her tarafta” sözcüğü belirsizlik sıfatıdır. V. cümlede “gerçek özne” kullanıldığından dolayı edilgenlik söz konusu değildir.
Cevap E
9. “A” seçeneğinde “onun”, “B” seçeneğinde “arabası”, “C” seçeneğinde “arkadaşlarını”, “D” seçeneğinde “konuyu” sözcüklerinde kaynaşma harfleri iki ünlü arasında kullanılmıştır. “E” seçeneğinde “ondan” kelimesinde “n” kaynaştırma harfi bir ünlü ve bir ünsüzün arasında “zamir n”s\ olarak kullanılmıştır.
Cevap E
10. Bir kök bir ses veya ses topluluğu hâlinde bulunur. Tek ses hâlinde bulunan kökler az da olsa vardır. Türkçedeki bütün kökler tek heceli değildir. İki ya da üç heceli kökler de vardır: ağaç, deniz, kaburga, araba. Anlamlı en küçük dil birliği olarak kökler, varlıkları, mefhumları ve hareketleri hiçbir zamana, mekâna, şahsa bağlamadan tek tek ve yalın olarak ifade eder.
Cevap D
11. Cevap C
12. Cevap A
13. Cevap B
14. gez-i: Fiilden isim yapım eki yaz-ı: Fiilden isim yapım eki ölç-ü: Fiilden isim yapım eki öz-gü: İsimden isim yapım eki yaz-ar. Fiilden isim yapım eki
Cevap D
15. Yapım ekleri eklendiği sözcüğün sadece anlamını değil, yapısını da değiştirebilirler. “A” seçeneğinde herhangi bir yapım eki kullanılmamıştır. “B”, “D”, ve “E” seçeneklerinde sonuna geldikleri sözcüğün türünü değiştiren yapım ekleri kullanılmıştır: “uza-” fiil kökü “-k” fiilden isim yapım ekiyle önce isme, ardından aldığı “-/aş” isimden fiil yapım ekiyle tekrar fiile, son olarak da “-an” ekiyle fiilimsiye dönüşmüştür: uz-a-k-laş-an. “D” seçeneğinde “git-” fiil kökü “-ecek” fiilden isim yapım ekiyle fiilimsiye dönüşmüştür: gid(t)-ecek. “E” seçeneğinde “ara-” fiil kökü “-dik”fiilden isim yapım ekiyle, “git(d)-” fiil kökü de “-erek” fiilden isim yapım ekiyle fiilimsiye dönüşmüşlerdir.”C” seçeneğinde “anla-” fiil kökü “-t” fiilden fiil yapım ekini alarak fiil hâlini korumuştur: anla-tı-yor-du-m
Cevap C
16. Bu ek Türkçenin belli başlı isimden isim yapma eklerinden biridir. İsimlerden yer, alet, topluluk isimleri ve soyut isimler yapar: orman-lık, küllük, güzel-lik gibi. Sıfat olarak kullanılmayan isimlerden sıfat yapar: yıl-lık, dolma-lık, kiralık gibi. Bazen çekim ekinden sonra da kullanılabilir: gün-de-lik, on-da-lık örneklerinde olduğu gibi. İsimlerin sonlarına gelerek meslek ve uğraşla ilgili sözcükler de türetir: doktor-luk, öğretmen-lik gibi.
Cevap E
17. “Üç kardeş kapı önünde annelerini bekliyorlardı.” cümlesinde anlam itibariyle çokluk durumunda olan anne değil çocuklardır.
Cevap A
18. iyelik ekleri çokluk eklerinden sonra kullanılabilir, ancak hâl ve soru eklerinden sonra gelemezler. Bu ekler varlığı kişiye bağladığı için kişi bildiren zamirlerin iyelik eki alması söz konusu değildir. Yine bu ekler isimleri fiillere değil, isimlere bağlayan eklerdir.
Cevap D
19.1. cümlede “ahizeyi, birbirine” sözcüklerinde; II. cümlede “kucağında, küçüklüğünü” sözcüklerinde, III. cümlede “burnuna” sözcüğünde, IV. cümlede “önünden” sözcüğünde isim hâl ekleri kullanılmıştır.
Cevap A
20. Fiilimsi ekleri genel olarak fiil kök ya da gövdelerine getirilerek kullanılır. Yapı bakımından diğerlerine benzemeyen fiilimsi bağ-fiil eki “-ken” dir. “B” seçeneğinde bu ek isme gelmiş ve ismi zarf yapmıştır.
Cevap B