1.“Oraların sert havasına katlanmak zordu.” cümlesindeki “sert” sözcüğünün karşıt anlamlısı aşağıdakilerin hangisinde kullanılmıştır?
A) Şehrimizin iklimi yumuşaktır, ne yazın bunalırsınız ne de kışın donarsınız.
B) Bana her zamanki yumuşak, tatlı ve sonsuz şefkatiyle bakıyordu.
C) Yaş dallar yumuşak olur, kolaylıkla bükülür.
D) Uzun gagasını yumuşak topraklara sokar, otların kökündeki yaşlığı emerek yaşarmış.
Karagöz: Geçenlerde bir beslenme uzmanına gittim.
Hacivat: Eee, ne dedi?
Karagöz: Ekmeği kesmen lazım, dedi.
Hacivat: Sen ne yaptın peki?
Karagöz: Ekmeği keserek yemeye başladım tabii ki. Fakat tam üç ay oldu bir gram bile zayıflayamadım. Bir tuhaflık var ama, dur bakalım!
Hacivat: İlahi Karagöz’üm, gel sana şuradan bir ekmek daha alalım!
2. Bu diyalogda “kesmek” sözcükleri hangi
anlamlarda kullanılmıştır?
A) Kararlaştırmak – Bölerek ayırmak
B) Yoksun bırakmak – Parçalara ayırmak
C) Geçişi önlemek – Makaslamak
D) Son vermek – Dibinden ayırmak
3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “taze” sözcüğü
mecaz anlamıyla kullanılmıştır?
A) Sabahları ilk işi taze ekmek almaktı.
B) Orada okuduğum en taze haber otuz günlüktü.
C) Yaşına rağmen taze yüzlü ve güzeldi.
D) Ağaçların taze yaprakları akşamın serinliğini
getirdi.
Biz evde ve bahçede kendi başımıza çok hoş vakit geçiriyor, tatilin tadını çıkarıyorduk.
4.Altı çizili kelime grubunun bu cümleye kattığı anlam aşağıdakilerden hangisidir?
A) Bir şeyin güzelliğinden yeterince yararlanmak
B) Kıvamına gelmek, beklenen ölçülere ulaşmak
C) Hoşa giden bir duruma sebep olmak
D) Ortaya çıkarmak, anlaşılır duruma getirmek
“Biraz yün satmak istiyorum.” demişti çoban, tüccara. Tüccar, ikindiye kadar beklemesini söyledi. O da mağazanın önündeki kaldırıma oturup heybesinden bir kitap çıkardı.
– Çobanlar kitap okumaz ki, dedi tüccar.
– Kitaplar, koyunlardan daha öğreticidir, diye yanıtladı genç çoban.
5. Bu metindeki altı çizili cümlede, aşağıdaki anlam özelliklerinden hangisi vardır?
A) Varsayım B) Öz eleştiri
C) Ön yargı D) Hayıflanma
(1) Ömer Seyfettin, zevkle okunan öykü yazarlarından biridir. (2) Eserlerini dört senelik bir zaman diliminde yazmıştır. (3) Bunu düşü- nünce aramızdan erken ayrılışına edebiyatımız adına üzülmemek elde mi? (4) O, ölümsüzlüğün sırrını halkın diliyle halka seslenen eserler vermekte bulmuştur.
6.Numaralandırılmış cümlelerden hangisi belirttiği öznel ve nesnel yargı yönüyle diğerlerinden farklıdır?
A) 1 B) 2 C) 3 D) 4
Ben bundan sonra yalnız müzikten bir şeyler ümit edebilirim. Hayatımı onun etrafında oluşturmaktan başka hiçbir çarem yoktur. Bunu on yıldır düşünüyorum. Gecikmesi hiçbir şey ifade etmez. Ben ancak müzik ile şiir dünyamı kurabilir, yani kendime bir iç dünya hazırlayabilirim!
7.Bu paragrafa göre, yazarın altı çizili düşünceye varmasının asıl sebebi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Müzik üzerine eğitim almış olması
B) Sanatın çeşitli dallarıyla ilgilenmesi
C) Artık zaman kaybetmekten kaçınması
D) Şiirini müzik aracılığıyla oluşturabileceğine inanması
Sessizlik egemendi odada. Dünyanın en kü-
çük sineği uçsa kanatlarının havaya değişinin
çıkardığı ses duyulacaktı, o da uçmadı.
8.Bu parçada, aşağıdaki söz sanatlarından
hangisi vardır?
A) Konuşturma B) Abartma
C) Benzetme D) Kişileştirme
Şiir öğrenilebilir mi? Öncelikle şiirin ne olduğunda anlaşmak gerekir. Şiir için bugünekadar sayısız açıklama yapılmıştır. Herkesmeseleye kendine göre bir bakış açısıgetirmiştir. Hemen hepsinde doğruluk payıvardır ama bana göre hiçbiri şiiri bütünüyleortaya koyacak güçte değildir. Bu da doğaldır. Çünkü şiir diğer sanat eserlerinden daha fazla özneldir.
9.Bu metnin türü aşağıdakilerden hangisidir?
A) Deneme B) Biyografi
C) Makale D) Anı
Bir gün anlaşılır şiir;
Çoğu gitti, azı kaldı.
Ekmek gibi azizleşir;
Çoğu gitti, azı kaldı.
10. Necip Fazıl Kısakürek, bu dizelerinde “şiir” ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisini vurgulamıştır?
A) Çoğu insan tarafından önemli görüldüğünü
B) İleride, gerçek değerini kazanacağını
C) Kişiyi yüce duygulara ulaştırdığını
D) Büyük bir çabayla yazıldığını
Orası öyle, ama anılarım kâğıt üzerinde daha bir görkemli duruyor. Böylece etkisi daha da artacak, kişiliğim hakkında daha doğru bir yargıya varabileceğim; buna bir de üslup güzelliği eklenecek. Ayrıca, içimi dökmekle belki rahatlayacağım. Aklımdan çıkmayan anılardan, yazmakla kurtulacağım.
11.Yazar, bu metinle aşağıdaki soruların hangisine cevap vermiştir?
A) Neden anılarınızı ille de yazmak istiyorsunuz; anılarınızı kâğıda dökmeden, zihninizden geçirmekle yetinemez miydiniz?
B) Peki ama bütün bunları yazarak büyük bir okuyucu kitlesine hitap edebilecek kadar iddialı mısınız?
C) Okurlarınızın olmayacağını öngördüğünüze göre niçin yazıyorsunuz?
D) İnsan hiç değilse kendisiyle içli dışlı olabilir mi, gerçekleri kendisiyle çelişmeden yazabilir mi?
Eleştirmenlik zor bir iş. Bazı dergilerde öyle kitap eleştirileri okuyorum ki kitabı okuma¬dığım hâlde yazarına haksızlık edildiğini anlıyorum. Yazar yirmi yıl emek vermiş; bir arkadaş çıkıyor, onu yerin dibine batırıyor, olur mu? Adamın dedikodusunu yapar gibi kitap eleştiriyor. Yazarın kitabı ile kişiliğini hâlâ karıştırıyoruz.
12.Bu parçada, sözü edilen eleştirmenlerle ilgili olarak aşağıdakilerin hangisinden yakınılmaktadır?
A) Kitapları ayrıntılı okumadan eleştirmelerinden
B) Başarılı yazarları yeterince tanımadıklarından
C) Sayfa sayısı çok olan kitaplarla ilgilenmediklerinden
D) Kitabın içeriğinden çok, yazara ilişkin özellikleri söz konusu etmelerinden
1. Kükremiş durmuş boşuna.
2. Aslan düşmüş bir tuzağa.
3. Bu iş kükremekle değil kemirmekle olur, demiş.
4. Bir ilmek kopunca ağdan hayır mı kalır?
5. Bereket fare usta, yetişmiş imdada.
6. Sabır ve zaman; güçten, öfkeden daha yaman.
7. Gelmiş ipin hakkından kıtır kıtır.
13.Numaralandırılmış cümleler, olayların oluş sırasına göre nasıl sıralanmalıdır?
A) 2, 1, 5, 3, 7, 4, 6 B) 2, 5, 1, 4, 6, 7, 3
C) 6, 3, 7, 5, 4, 2, 1 D) 6, 7, 3, 2, 1, 5, 4
Her türlü “bilinçlenme” kitap sayesinde olur. Çünkü kitap, bilincin yazıya dökülmüş şeklidir. Bu yönüyle kitap, hiç şüphesiz, fertlerin hayatını değiştiren, onları yenileştiren ve ileri götüren bir vasıtadır…
14. Yazarın vermek istediği mesaj dikkate alındığında bu parça, aşağıdakilerin hangisiyle tamamlanmalıdır?
A) İyi bir kitapta en önemli özellik anlatımın yanı sıra kurgudur.
B) Bir insanın dünyaya bakışını değiştirmek istiyorsanız ona okumayı tavsiye edin.
C) Okumayı öğrettiğiniz gibi yazarak düşünmeyi de öğretin.
D) Bir kitabı, başka kitaplarla karşılaştırarak okumak iyidir.
Serpilmeye başladı bir rüzgâr ince ince,
Son yokuş noktasından düzlüğe çevrilince.
Faruk Nafiz Çamlıbel
15. Bu dizelerdeki altı çizili sözcüklerden hangisi fiilimsidir?
A) Başladı B) Rüzgâr
C) Yokuş D) Çevrilince
1.Kimseye bir şey söylemeden evden çıktı.
2. Ihlamur ağacının gölgesine oturduk.
3. Onun geldiğini duyunca çok sevindik.
4. İstenilen dosyaları erkenden hazırladı.
16. Numaralandırılmış cümlelerden hangisinde geçişli bir fiil vardır?
A) 1 B) 2 C) 3 D) 4
İstanbul’u en uzak semtlerine (1) bütün tarihî
yerlerine kadar gezdik (2) bir yorgunluk (3)
bir bıkkınlık (4) bir pişmanlık hissetmedik.
17. Bu cümledeki kaç numaralı boşluğa noktalı
virgül konmalıdır?
A) 1 B) 2 C) 3 D) 4
18. Aşağıdaki cümlelerin hangisi sadece özne ve yüklemden oluşmuştur?
A) Sakız ağaçları, doğanın insana sunduğu en lezzetli armağanlardan biridir.
B) Hava iyice kararınca yıldızlar fenerimiz oluyordu.
C) Karadeniz’in batı kıyıcığında cana yakın bir memleket vardır.
D) Yemyeşil yosunların üzerinden akan su, güzel görüntüler sunuyor.
19. Aşağıdaki altı çizili sözcüklerden hangisinin yazımında yanlışlık yapılmamıştır?
A) Benimle birşey konuşmak istiyormuş.
B) Kirpikleri gözyaşlarıyla ıslanmıştı.
C) Kardeşleri gidince evde yanlız kalmış.
D) Evden çıkmadan önce traş oldu.
“Kendisine gerçekten güvenen adam, kendisini beğenmeyenlerin sözünü öfke ile değil, şaşırarak karşılar.”
20. Yukarıdaki cümle ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) Yapısına göre bağlı cümledir.
B) Anlamına göre olumsuz cümledir.
C) Öğelerin dizilişine göre devrik cümledir.
D) Yüklemine göre fiil cümlesidir.