TOPLUMDİLBİLİM

Günümüzde Toplumdilbilim

Günümüzde dil toplum etkileşimi araştırmaları daha çok dil(ler)deki değişkenlik olgusuna dayanmaktadır. Değişkenlik olgusu en kısa biçimiyle bireylerin dil kullanımında aynı şeyi belli etmenlere dayanarak farklı biçimlerde ifade etmeleridir. Bireyler değişik toplumsal bağlamlarda değişik biçimlerde konuşurlar. Bu değişik biçimler ya da başka bir anlatımla değişkeler, dil birimlerinden herhangi biri ile ilgi olabilir. Örneğin bireylerin sözcük seçimleri, yeğledikleri dilsel yapılar ya da değişik söyleyiş biçimleri sürekli olarak değişir. Hep aynı biçimde konuşmak dil kullanımında hiçbir değişiklik yapmadan farklı ortamlarda, farklı bireylerle iletişim kurmak olanaklı değildir. Bireylerin dil kullanım biçimlerinde değişiklik yapmasına -neden olan öğeler yine toplum kaynaklıdır (König, 1991). Bu ögelerden en önemlileri şunlardır.

Katılımcılar. Kim konuşuyor ve kiminle konuşuyor? Örneğin katılımcıların karı-koca, ışçi-işveren veya öğretmen-öğrenci olmaları dil kullanımlarında değişiklik yapmalarını gerektirir.

Ortam. Nerede konuşuluyor? Nasıl bir ortamda konuşuluyor? Örneğin bir bireyin evinde ya da işyerinde kullandığı dil birbirinden farklıdır.

Konu. Ne hakkında konuşuluyor? Örneğin öğrencilerin okulları ile ilgili konuşurken kullandıkları dil ile arkadaş ilişkileri ile ilgili konuşurken kullandıkları dil birbirinden farklıdır.

İşlev. Neden konuşuluyor? Örneğin bir bireyi ikna etmeye çalışırken ya da bir bireyle kavga ederken kullanılan dil birbirinden farklıdır.

Ayrıca bu dört öğeye bağlı olarak toplumsal yakınlık (social distance), bi eylerin birbirini tanıyor ya da tanımıyor olması; toplumsal konum (status), bireylerin toplum düzeninde birbirlerine göre daha yüksek (hi^h) ya da daha (alçak) konumda olmaları ve resmiyet (formality), yani bireylerin toplumdaki konumlarının gerektirdiği yüksek ya da alçak ölçünlü konuşma biçimi, bireylerin dillerini değişik biçimlerde kullanmalarına neden olur.

Dildeki değişkenlik olgusu (değişke) yalnızca dilsel birimlerde değişiklik yapmakla sırrlı değildir. Değişkenlik değişik dillerin ya da değişik dil türlerinin tercih edilmesini de kapsar. Bu bölümde, kısaca değişkenlik ve değişke kavramı incelenecektir. Önce kullanıcıya göre ve kullanıma göre biçimlenen dil değişiklikleri, daha sonra çokdilli konuşma topluluklarında gözlemlenen dil değişkeleri üzerinde durulacaktır.

Dildeki Değişkenlik Olgusu

 Dil kullanımında bireylerin aynı şeyi değişik biçimlerde anlatmaları olarak tanımlanan değişkenlik olgusunun toplum içinde iki işlevi vardır. Birincisi, iletişim durumunda bireyin karşı tarafa seçilen dil biçimi yoluyla kendisi ile ilgili bilgi vermesi, yani üyesi olduğu toplumsal grubu belirtmesidir. İkincisi, yine iletişim durumunda seçilen dil biçimiyle kişinin karşısındakiyle olan ilişki düzeyini belirlemesidir (König, 1991).

– Tek Dilli Toplumlarda Değişkenlik Olgusu

Tek dilli toplumlarda görülen değişkenlik olgusu yalnızca dilin kullanımı ile ilgili değil dilin kullanıcısı ile ilgili de bilgi ver,r. Birçok toplumda bireylerin toplumsal konumları cinsiyetleri yaş arı ve etnik kökenleri iletişimin önemli bir parçasıdır. Bu unsurlar bireylerle’ birlikte toplulukların da birbirinden ayrılmasını sağlayan özelliklerdir.

4.1.1 Bölgesel Değişke

Aynı ülkede yaşayıp aynı dili konudan bireylerin dillerinin aynı olmadığını hepim»iz gözlemişizdir. En çok göze çarpan ayrım söyleyiş biçimi olsa da, bölgeler arasında aynı şeyi anlatmak için farklı sözcükler ya da farklı birimleri de kullanılabilir, örneğin bugün Türkiye’de Türkiye Türkçe’si adı verilen ölçünlü bir dil değişkesi (Standard language) kullanılmaktadır. Ancak değişik yörelerde Ölçünlü Türkçe’den farklı bir değişkenin kullanıldığı bilinmektedir.

Örneğin Karadeniz ya da Doğu Anadolu Bölgelerinde söyleyiş biçiminin farklılaştığı görülür.

Bölgesel ya da toplumsal olarak farklılık gösteren dil değişkelerine, bu ayrımların nitelisine göre ağız lehçe denir. Lehçeler arasında ses, sözcük, dilbilgisi açısından ayrımlar olabilir, ancak bu ayrımlar iletişimi engelleme/ Lehçeler arasında “karşılıklı anlaşılabilirlik” kuralı geçerlidir. (Kocaman ve Osam, 2000:81).

Ölçünlü Dil (StendardltHiguage)

Sosyokültürel nedenlere bağlı olarak bölgesel ya da toplumsal olarak ayrılan lehçeler arasından biri diğerlerine göre daha yüksek bir toplumsal saygınlık kaşanabilir. Bu durumda yüksek saygınlığa sahip olan lehçe, o topluluğun ölçünlü dili haline gelir. İmer’e (1990) göre ölçünlü dil bir ulusta bölgeler arası anlaşma aracı olarak tanınıp benimsenen ve kurumlasan dil türüdür ve ulusun bireyleri arasında etkili iletişim aracı olarak hem yazma hem konuşma dilini içine alır..

Cinsiyete Bağlı Değişkenlik Olgusu (Variation and Gender)

 Değişkenlik olsusu bölgesel, toplumsal ya da siyasal öğelere göre sepilenebileceği gibi

bireylere özel öğelere, örneğin bireylerin, yasma, eğitim durumuna, bağlı olduğu etnik gruba ve cinsiyetine göre de şekillenebilir.

Kadın dilinin özelliklerini inceleyen Lakoffa (1975) göre kadın dilinin özellikleri şunlardır:

  1. Sözlilksel tamamlayıcılar (hedges or fillers) (yani, bilirsiniz vb.)
  2. Eklenti sorulan (Bugün hava çok güzel, değil mi?)
  3. Bildirme tümcelerinde yükselen ezgi (Gerçekten çok güzel!)

ç.  Boş sıfat kullanımı (şirin, şahane, süper)

  1. Kesin / çok net renk sözcükleri seçimi (yavru ağzı, su yeşili)
  2. Yoğunlaştıncılar (tam geliyordum…. o kadar tatlı ki…)
  3. Tam doğru dilbilgisi kullanımı
  4. İncelikli biçim kullanımı
  5. Küfür sözcüklerinden sakınma
  6. Vurgulu konuşma

Toplumlardaki cinsiyetler arası konum ve güç dengelerinin farklı oluşu, dilde cinsiyet farklılığı doğmasının nedenlerinden biridir, örneğin erkek egemen, toplumlarda kadın ve erkek konuşmaları arasındaki ayrılıklar toplumsal katmanların belirteci olabilir.

Değişkenlik Olgusu ve Dil Değişimi (Variation and Language Change)

Dilin zaman içinde değişime uğraması kullanılan bölgesel ve toplumsal değişkelere bağlıdır. Tek dilli toplumlara bakıldığı zaman bütün bireyler aynı dili aynı biçimde konuşuyormuş gibi görünebilir Ancak biraz gözlemle özellikle söyleyiş biçimi ve kutandın sözcüklerin değişik olduğu görülür. Özellikle toplumdaki saygın toplulukların söyleyiş biçimi ve seçtikleri sökükler toplumda daha çabuk yaygınlaşır. Bu durum birçok toplum dilbilimciyi neden ve nasıl bazı dilbilimsel değişkelerin ve değişimlerin, toplumlarda diğer değişkelere göre daha çabuk yayıldığım araştırmaya yönlendirmiştir.

Dil değişimi Baìley (1973) tarafından dalgalar eğretilemesiyle (metaphor) açıklanmıştır. Bailey’c göre herhangi bir dil değişkesi dilde dalgalanmalar haşlatır ve bu dalgalar değişen yönlerde ve değişen hızlarda topluma yayılırlar. Yayılımın hızı ve yönü diğer toplumsal etmenler. Örneğin o değişkeyi kullananların yaşma, toplumsal konumuna, cinsiyetine ve bulundukları bölgeye göre farklılık gösterebilir.

Peki toplum dilbilimciler dildeki değişimleri nasıl araştırırlar? Arılık (ya da gerçekleşmekte) olan dil değişimi toplumdaki genç bireylerin ve yaşlı bireylerin dil kullanımım inceleyerek saptanır.

Kullanıma (Kullanım Biçimine) Göre Değişkenlik Olgusu

Dil değişkeleri kullanıcılara ve onların özelliklerine göre ayrım gösterdiği gibi kullanıma core de değişir. Örneğin, katılımcılara ve duruma bağlı olarak seçtiğimiz değişke dili kullanım biçimimizi (style) değiştirir. Katılımcıların rolü ile boşlamak gerekirse herkesle aynı biçimde konuşmayız. Kullandığımız biçimler seslenilen (addressee) kişi(ler)in bize ne kadar yakın olduklarına, aramızdaki toplumsal uzaklığa göre değişir. Yakın ilişki içimle olduğumuz bireylerle aramızda geçen konuşma daha teklifsiz (casual) ve ölçünsüzken (informal), daha resmi ilişkilerimiz olan bireylerle aramızda geçen konuşma daha ölçünlü yapılar içerir.

Kullanıma (Kullanım Biçimine) Göre Değişkenlik Olgusu

Dil değişkeleri kullanıcılara ve onların özelliklerine göre ayrım gösterdiği gibi kullanıma core de değişir. Örneğin, katılımcılara ve duruma bağlı olarak seçtiğimiz değişke dili kullanım biçimimizi (style) değiştirir. Katılımcıların rolü ile boşlamak gerekirse herkesle aynı biçimde konuşmayız. Kullandığımız biçimler seslenilen (addressee) kişi(ler)in bize ne kadar yakın olduklarına, aramızdaki toplumsal uzaklığa göre değişir. Yakın ilişki içimle olduğumuz bireylerle aramızda geçen konuşma daha teklifsiz (casual) ve ölçünsüzken (informal), daha resmi ilişkilerimiz olan bireylerle aramızda geçen konuşma daha ölçünlü yapılar içerir.

Düzenek Değinirimi (Code-Switching)

Düzenek değiştirimi bir konuşmacının çeşitli nedenlerle bir dilden / değişkeden diğer bir dile/değişkeye geçiş yapmasıdır. Konuşmacıların düzenek değiştirmesine neden olan etmenler konuşmacıların dilsel dayanışması (solidarity), konumları, konuşulan konu olabileceği gibi konuşmacıların birbiri üzerinde etkisel (affective) bir etki yaratma ya da eğretileme (metaphor) yapmak amacı taşıyabilir. Düzenek değiştirme, konuşmacılar tarafından rasgele uygulanan bir yöntem değildir, öteki dil bilimsel anlatımlar gibi düzenek değiştirme de belli kurallarla sınırlandırılmıştır. Düzenek değiştirimini etkileyen etmenlerden birisi de konuşmacıların geçiş yaptıkları dillerdeki dil yetileridir. Araştırma sonuçları göstermektedir ki ileri düzeyde dil yetisine sahip olanlar daha çok tümce içi (intra-senlential) düzenek değiştirimini yeğlerken, daha az dil yetisine sahip olanlar ya tümceler arası (inter-sententıal) ya da çok kısa, kalıplaşmış öbekler kullanarak düzenek değiştirme yolunu seçmektedirler.

Düzenek değiştirimi ile ilgili yapılan çalışmalar, konuya hem dilbilimsel hem de toplumdilbilimsel açıdan yaklaşmakta ve böylece bireylerin iletişim halindeyken neden düzenek değiştirme gereksinimi duyduklarım, düzenek değiştiriminin edimbilimsel işlevlerini, düzenek değiştirimi sırasında oluşturulan sözcük ve tümce yapılarını, bireylerin ya da toplulukların düzenek değiştirimine karşı geliştirdikleri tutumları incelemektedirler.

Geçerli Dil (Lingua Franca)

Çokdilli topluluklarda ortak iletişim aracı olarak kullanılan dil geçerli dil olarak adlandırılır,. Bu kavram genellikle değişik ana dillere sahip bireyler arasında kullanılır. Örneğin günümüzde İngilizce özellikle teknoloji ve bilim alanında geçerli dil konumundadır. Bu kavram ilk olarak farklı anadillere sahip tüccarların ticaret etkinliklerini gerçekleştirebilmek için kendi aralarında geliştirdikleri ticaret dili kavramı ile ortaya çıkmıştır.

Karma Dil (Pidgin) ve Kırma Dil (Creóte)

Karma dil, ortak bir dile sahip olmayan bireyler veya toplumlar arasında belli işlevleri karşılamak için geliştirilen dildir. Belli amaçlar için geliştirildiğinden kanria diller sınırlı bir sözcük dağarcığına ve çok basit sözdizimine sahiptir. Bu nedenlerle karma dilin işlevi sona erdiğinde bu dili kullanmak için geçerli bir neden kalmadığından, dil kullanım dışı kalır ve zamanla ortadan kalkar.

Karma dilin anadili konuşmacıları tarafından ana/birinci dil olarak Öğrenilmesiyle karma dil (pidgins), kırma dil (creóles) haline gelir. Kirmatíil, bireylerin anadili durumuna gediğinde yaygın kullanımına bağlı olarak işlevi ve yapısı ile karma dilden farklı bir duruma dönüşür.

  • Yazının Bağlantısı: TOPLUMDİLBİLİM
  • Tarih: 5 Haziran 2016
  • Yazının Kategorisi: Üniversite Notları
  • Yazar:
  • Bu yazıyı RSS ile Takip Et
  • Diğer kaynaklarda arayın: TOPLUMDİLBİLİM
  • Filtreleme Seçenekleri
    • Sınıf Seçiniz

    • İçerik Türü Seçiniz

    • Sınav Türü Seçiniz

    Ana Menü