Karabiber
Biberin Fransızca karşılığı olan “poivre” Hintçedeki “pipalt” kelimesinden gelir; ağacı çok yaygın olmakla beraber, fazla ürün vermesi için iyi bakılması gerekir. Tanelerle bezenmiş salkımlar taşıyan bu ağaç, kendisine destek olacak bir palmiyenin yanma dikilir. Bu taneler yazın yeşilken toplanır, güneşte üç-dört gün kurutulur, sonra da topraktan kaplar içinde saklanır: Böylece siyahlaşıp karabiberi meydana getirirler. Eğer taneler kabuklan kaldırılıp bırakılırsa, bir kez yıkandıklarında beyaz biber olurlar. 16. yüzyılda Hindistan’ın Malabar kıyısında ve Sumatra’da üstün nitelikte biber üretilirdi. Daha ucuz biber olan “maniguettre” (zencefilgillerden bir bitkiden elde edilir) ise Afrika’da Benin’den getirilirdi.
Küçük Hindistancevizi
(Üstte) Özellikle Pasifik Okyanusu ile Hint Okyanusu arasındaki Banda adalarından (Asya’nın güneydoğusunda, Filipinler ve Endonezya’yı içine alan adalar bölgesinin tam ortası) geliyordu.
Tarçın
En pahalı baharatlardan biriydi, Seylan’dan gelirdi, çın, defnegiller Ayasından bir cin kabuklarından i edilir. Bu kabukların güneşte utulması gerekir, a ve Çin’de de üretiliyordu.
Karakule
Acı bir tadı olan Seylan’da üretilen, tıpta kullanılan bir bitkidir.