Jeoloji Haritaları
Jeolog başlangıçta toprağı inceleyen adamdı, şimdi de öyle olmaya devam ediyor. Bilinmeyen bir bölgenin incelenmesi, oranın “haritasının çizilmesiyle”, incelenilen bölgenin özelliklerinin (yaşımn, taşların yapılarının) yazımıyla başlar. Bu, eskiden gerçekleşmiş jeolojik olayların, oluş biçimine göre yeniden tasarlanmasıdır (denizlerin hareketleri, dağların oluşumu, erozyon ve çökeltiler). Daha sonra, jeologlar, özellikle haritacılar, yeryüzünün belli bölgelerinde ne tür olayların gerçekleştiğini gösteren değişik tip haritalar yarattılar. Bazı haritaların üzerinde taşların özellikleri, hayvanların ve bitkilerin fosillerinin yayılışları, denizlerin eski sınırlarını veya çeşitli çağlarda yeryüzündeki iklim değişiklikleri belirtilmiştir. B azılan da coğrafya haritalarını andıran şekiller, kabartmalar ve özellikle yaşlarını belirten değişik renklerle, toprakla ilgili durumu gösterirler.
Jeoloji haritalarının büyük bir bölümü değişik tipteki haritaların birçoğunu bir araya toplar ve değişik boyutlarda hazırlanırlar: 1/1.000 ölçekli maden haritaları veya 1/10.000.000 ölçekli jeolojik dünya atlası gibi. Toprak altındaki tabakaların haritasını çıkarabilmek için jeologlar sismik dalgaların yansıması ya da tekrar kırılması tekniklerinden yararlanıyorlar. Her iki durumda da ya toprağın içine bir dalga yayıyorlar ya bir patlama gerçekleştiriyorlar yada elektromanyetik aletler kullanarak toprağı sarsıyorlar. Bu dalga, içerdeki kayalık tabakaya yansıyor ve bir aynada olduğu gibi, dalga tekrar geri dönüyor. Dalganın dönüş hızım hesaplayarak, tabakaların yapısı ve kalınlığı hakkında bilgi edinebiliriz.