Ben K-12, Kıpırdayanı Vururum!

K-12… Türkiye’de 19 milyon bireyi doğrudan; 79 milyon bireyi ise dolaylı etkileyen sistemin adı. Yani Prusya Eğitim Modeli! Kendinize ne zaman sordunuz: (?) Dersler neden 29 dakika ya da 43 değil de 40 dakika. Türkçe dersini neden sosyalden bağımsız işliyoruz. Aynı yaş grubundaki öğrenciler neden aynı sınıfta. Oturduğumuz sıralar neden tek düze. Neden dersleri sınıfları topluca geçiyoruz. Girdiğimiz sınavlar neden aynı. Ders kitapları neden böyle ……. (Bu alana kanımca en az 465416683 adet tekil veri girilir ama bu kadarı yeterli.) Bizim yıllardır kendimize sormadığımız bu sorular belki de eğitimimizin içinde bulunduğu niteliksel sorunun nedeni içinde barındırıyor. Öyle ya Prusya şu an kullandığımız eğitim sisteminin temelini 1800’lerde atmaya başladığından beri dünyada meydana gelen bazı değişimleri sıralarsak aslında neyin değişmesi gerektiğini az buçuk kestirebiliriz: Milyonlarca yeni kitap basıldı. Atom parçalandı. Aya ve Mars’a çıkıldı. Onlarca yeni devlet kuruldu. İnsanın ve toplumun neliğine dair yüzlerce yeni kuram ve tedavi geliştirildi. Einstein’in aptal olmadığı anlaşıldı. Neyse… Prusyalılar yani şu anın Almanları; dönemin ekonomik olanakları, bireylerden beklenen işlevsellik, günün bilimsel ve psikoloji gelişimleri gibi bileşenleri göz önünde bulundurarak sınıf sistemi, ders içerikleri, konu dağılımları, yaş düzeyleri, oturma planları gibi eğitimsel standartlar oluşturdular. Arkadaşlar o zaman haklıydı. Öyle ya bizim ve çoğu ülkenin 2017 arefesinde hala kullandığı bu sistemi 200 yıl önce kurup kullanmalarına itiraz edersek Einstein dilini bize çıkarmış olmuş olacaktır. Peki bu sistemle devam etmek neye yol açabilir. Bu konuda karamsarım ama geçmişte neye yol açtığını görmek için basit bir göz atma: Türkiye’de bulunan tüm irili ufaklı kütüphanelerin sayısı: 29.629 (eğitim kurumları dahil), üye sayısı: 3.870.112 (TUİK) Türkiye’de bulunan tüm kahvenelerin sayısı: 700.000 (Üye sayısı ortalama 20 dersek üye sayısı=14.000.000 kişi) …… Ülkenin yüz yıllardır sosyal dokusuna işlenen kahvenelerin kapatılması beraberinde sosyolojik anomiler oluşturacağı mümkün ancak kütüphane sayısının azlığı ileride anomiler doğurmayacağı ne malum? Konu uzun… Devamı Prusya Eğitim Siteminin 300. kuruluş yıl dönümünden önce… Haydi, herkes çiçek olsun. Kıpırdamayın! Kıpırdayan olursa tüm Prusyalı eğitimcilerin ruhu adına sizi vururum!

20 Kasım 2016

  • Yazının Bağlantısı: Ben K-12, Kıpırdayanı Vururum!
  • Tarih: 29 Ocak 2018
  • Yazının Kategorisi: Eğitim Yazıları, Seçilmiş İçerikler
  • Yazar:
  • Bu yazıyı RSS ile Takip Et
  • Diğer kaynaklarda arayın: Ben K-12, Kıpırdayanı Vururum!
  • Filtreleme Seçenekleri
    • Sınıf Seçiniz

    • İçerik Türü Seçiniz

    • Sınav Türü Seçiniz

    Ana Menü